Dilenmek üzerine bir kısım Müslümanlar: ”Veren el alan elden hayırlıdır”. hadisi şerifini örnek göstererek farkında olmadan dilenciliği teşvik etmektedir.
Dilenmek caiz midir?
Biz de Radyosen.com Ailesi olarak bir tekzip niteliğinde bu makaleyi yazmayı uygun bulduk. Buyurun Efendimiz Salallahu Aleyhi ve Sellemin gözünden dilenmek ya da dilenciliğe bir bakalım.
Dilenciliğe Peygamber Salallahu Aleyhi ve Sellemin gözünden bakış
Değerli Radyosen.com Ailesinin birbirinden değerli fertleri; Ebu Davut ve ibni Maceden rivayet olunan bir hadisi şerifte rivayet edildiğine göre:
Bir gün Peygamber Efendimizin Salallahu Aleyhi ve Sellemin yanına, Medineli Müslümanlardan fakir bir adam geldi ve yiyecek bir şeyler istedi.
Efendimiz ona: Senin evinde hiç eşya yok mu? diye sordu. Adam: Var dedi. Bir kısmıyla örtündüğümüz, bir kısmını yere serdiğimiz bir çul, bir de su kabımız var.
Resul-ü Ekrem Salallahu Aleyhi ve Sellem; Onları bana getir buyurdu.
Adam çul ile su kabını getirdi. Peygamber Efendimiz onları eline aldı ve etrafındakilere: Bunları kim satın almak ister? diye sordu.
Sahâbilerden biri onlara bir dirhem vereceğini söyledi. Hz. Peygamber Salallahu Aleyhi ve Sellem; Artıran yok mu? diye birkaç defa seslendi ve iki dirhem verene onları sattı.
Parayı fakir sahabeye uzatarak: Bunun bir lirasıyla ailene yiyecek al. Kalan parayla da bir balta satın alıp bana getir buyurdu.
Adamın getirdiği baltayla Efendimiz kendi elleriyle bir sap taktı ve ona şunları söyledi:
Haydi şimdi git; bununla odun kes ve sat! On beş gün çalış; ondan sonra yanıma gel! Fakir adam on beş gün sonra Efendimizin yanına geldi.
On dirhem kazanmış, bu parayla kendine ve ailesine elbise ve yiyecek almıştı. Peygamber Efendimiz buna çok sevindi ve ona şunları söyledi:
Dilenciliğin, kıyamet günü suratında bir leke gibi görünmesinden, böylesi senin için daha iyidir.
Değerli Müslümanlar
Radyosen Ailesinin güzel insanları; bu rivayet edilen hadisin sizlere yeterince cevap verdiğini bilmekle beraber, İslam elbette yardımlaşma ve düşeni kaldırma konusunda Hucurat suresi 10. ayette Mü’minler kardeştirler emri ile de bunu gayet iyi açıklamaktadır.
Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus şudur ki: Peygamber Aleyhi Sellem günümüz deyimi ile balık vermeyi değil balık avlamayı; Yani dilenmeyi değil çalışmayı tavsiye etmiştir.
Şöyle ki Boş oturup da ellerinizi göğe açarak Ya Rabbi bana rızık ver demeyiniz. Siz de bilirsiniz ki çalışmaz ve bir emek vermezseniz gökten ne altın yağar ne de gümüş diyerek de bizlere en güzel rızık kazanma yolunu göstermiştir. saygılarımız ile
Selamun Aleyküm
Rabbim çalışana Ve Helali ile kazanmaya çalışana her daim Yardımcıdır.Kulunun Rıskına Kefil Rabbimiz var ne guzel
En Kalbi Duygularım İle Selamlar
Kıssayı okudugumda aklıma gelen ilk su oldu;
RABBİM der ki; Rızık ı ıstediğime ilmi isteyene veririm…
ama rızık ı istediğime veririm derken burda rızık için; seninde bahsettiğin gibi abim oturup beklemek değil rızık için caba harcamakla olacagını cok guzel bir kıssa ile dile getirmiş oldun.Rızık rabbim tarafında verildiği gibi, imtahan için verilen rızıklarda vardır.yani helal ve helal olmayan.biz muminler olarak her zaman helal olanı gozetmek zorundayız.Çalısmadan dilenmenin yanlıs oldugunu Peygamber efendimizde kıssada belirttigi gibi..her ne olursa olsun kapıya gelenleride bos cevirmemekte fayda vardır.diyerek Aise annemizin kapıya gelen birisi için bir hurma cekirdeği dahi olsa verilmesi gerektigini soylemiştir.ameller niyetlere goredir.gelen kişi ihtiyacı olmadıgı halde olsa bile verdiğimizdeki niyet salihse onemli olan odur diyerek… paylasımından dolayı yureğine saglık abim…